AK PARTİ İZMİR'DEN İSRAİL'E 'SAVAŞ AHLAKI' HATIRLATMASI
AK Parti İzmir İnsan Hakları Başkanlığı, İsrail’in, Gazze Şeridi’ne yönelik ablukası ve saldırılarına ilişkin değerlendirmeyi, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı’nın 81 il teşkilatında, eş zamanlı düzenlediği, ortak basın açıklaması ile gerçekleştirdi.
İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda, basın açıklamasını okuyan AK Parti İzmir İnsan Hakları Başkanı Emrullah Duran, ‘’İsrail’in, 10 Ekim 2023'te ilan ettiği abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sonucunda, çocuk, genç, yaşlı ve kadın erkek 700’ü aşkın kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı. Dünya, İsrail tarafından Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden ablukanın altında yaşayan masum sivillerin acılarını görmektedir. İsrail'in Gazze'ye uyguladığı bu abluka, uzun yıllardır devam eden bir insan hakları ihlali ve insani krizin sonucu oluşmuştur. Gazze halkı, yıllardır temel haklarından mahrum bırakılmış ve yaşam koşulları her geçen gün daha da kötüleşmektedir. İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde yaşayan insanlar, temel ihtiyaçlara erişimlerinin sınırlanması, elektrik ve su kesintileri gibi ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Ayrıca, Gazze'de ibadethaneler, hastaneler, okullar, hepsi acımasızca vurulmaktadır. Bu durum, masum sivillerin hayatlarını tehdit etmektedir. Ateşe benzin dökmenin, hele hele sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef almanın kimseye bir faydası olmayacaktır. Gazze Şeridi'ndeki ablukanın sonlandırılması ve Gazze halkının yaşam koşullarının iyileştirilmesi için uluslararası toplumun çabalarını artırması gerekmektedir.’’ ifadelerini kullandı.
Abluka uygulamaları savaş ahlakına uymamaktadır
AK Parti İzmir İnsan Hakları Başkanı Emrullah Duran, sözlerini şöyle sürdürdü; ‘’Gazze halkı, barış ve adalet isteğiyle direnişini sürdürmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da girişimleriyle uluslararası toplum, Gazze'deki insanların temel haklarına saygı gösterilmesi ve onların daha iyi bir geleceğe sahip olmaları için gereken adımları atmaya davet edilmektedir. 1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğe sahip, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti’nin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu konuda geç kaldığımız her gün, maalesef bölgemiz çatışma, kan ve gözyaşı girdabından kurtulamayacaktır. Sivil yerleşimleri hedef almayı doğru bulmuyoruz. Savaşın da bir ahlakı vardır. Abluka uygulamaları savaş ahlakına uymamaktadır. Abluka savaş değil katliamdır. Sivilleri cezalandırmak kimseye kazandırmaz. Masumlar ölmesin, daha fazla kan akmasın. Bölgede etkili tüm aktörleri, barışın tesisi için sorumluluk almaya çağırıyoruz. Biz var olan gücümüz ve çıktığı kadar avazımızla Daha Adil Bir Dünyanın Mümkün olduğuna dair inancımızı tüm meydanlarda söylemeye devam edeceğiz.’