MHP'Lİ OSMANAĞAOĞLU'NDAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

MHP Genel Sekreter Yardımcısı, İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, İzmir'de gazetecilerle bir araya geldi. Osmanağaoğlu, İzmir'de seçmen sandığa 'tıpış, tıpış değil gümbür gümbür gidecek' dedi.  Osmanağaoğlu konuşmasının başında gazetecilere ' Değerli Basın Mensupları, kıymetli dava arkadaşlarım hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum' diye hitap etti.

Osmanağaoğlu toplantıda yaptığı konuşmada önemli ifadeler kullanarak şöyle konuştu:

Sözlerimin başında; geride bıraktığımız bir buçuk aylık süreçte bizleri yalnız bırakmadığınız için, seçim sürecinde gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerimizi İzmir ve Türkiye sevdalılarıyla buluşturduğunuz için, büyük bir sorumluluk bilinciyle, habercilik anlayışıyla üstün bir gayret gösterdiğiniz için siz değerli basın emekçilerine partim ve dava arkadaşlarım adına teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Kıymetli basın mensupları;

Bugün, sizleri buraya bir müjde vermek için davet ettim. Bu müjde; 14 Mayıs’ta çift başlı kartalın, haçlı zihniyetine karşı zaferidir. Bir yanda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN, hemen diğer yanında Bilge Liderimiz, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin önderliklerindeki, bir hilal uğruna ömürlerini vakfetmiş, Selçuklu kanını taşıyan çift başlı kartal ordusu, Amerika’sından, Almanya’sına, İngiltere’sinden, Fransa’sına haçlı torunlarıyla birlikte hareket eden, onun bayrağını tutan çoklu masayı büyük bir hezimete uğratacaktır. Türk asrının hemen öncesinde; Türkiye Cumhuriyeti Devleti ayağındaki prangalardan tamamen kurtulacaktır.

Asaletin, sadakatin ve cesaretin asli karakterini oluşturduğu İzmirli hemşerilerimiz de bu tarihi seçimlerde engin ferasetiyle tercihini beyan edeceklerdir. Tıpkı bir asır önce olduğu gibi, kendine dayatılan istikamete boyun eğmeyecek ve kendi rotasını kendi iradesiyle çizecektir.

Bir yandan sessiz taarruzlarla, kirli kumpaslarla, finansal tetikçilerle uğraşırken; diğer yandan bağımsızlık davasını güçlendirecek atılımlar Cumhur İttifakı tarafından hayata geçirmektedir.

Tablo o kadar nettir ki;

Savunma sanayindeki gelişmelerden rahatsız olan, teknoloji alanındaki adımları itibarsızlaştırmak için hiçbir fırsatı kaçırmayan, dış politikada sergilenen Ankara merkezli ve sonuç alan adımları reddeden, terörle mücadelenin başarıya ulaşmasıyla hayal kırıklığına uğrayan, Türkiye’nin kendi coğrafyasındaki caydırıcı gücü karşısında keyfi kaçan millet ittifakı karşımızda durmaktadır.

Her şey milletimizin gözü önünde yaşanmaktadır.

Halen İzmir’imizde bulunan, ihtişamıyla yüzümüzü ağartan TCG Anadolu gemisi işgalin o karanlık günlerinde Samsun’a doğru ilerleyen Bandırma Vapuru Türk milletine nasıl umut verdiyse; TCG Anadolu’nun verdiği mesaj da bizlere inanç aşılamıştır. Direnişin ve kurtuluşun şehri İzmir’e gelen, deniz aşırı küstahlıklara verilen bir cevap olan TCG Anadolu TCG Anadolu gibi bir şaheserden kim neden rahatsızlık duyar? Nasıl bir zihniyet Türkiye’ye lig atlatan bu eseri “bir bombaya bakar” diyerek küçümser?

Emsallerine fark atan Kızılelma’dan, Milli Muharip Uçaktan kim neden rahatsız olur?  “Seçime mi gidiyoruz savaşa mı gidiyoruz diyerek” bu başarıları itibarsızlaştırmaya çalışanların unuttuğu şey ise şudur: Türkiye Cumhuriyeti eşsiz bir kurtuluş destanının üzerine inşa edilmiş ve o Cumhuriyet 100 yılı geride bırakarak gelecek yüzyılı kucaklamaya hazırlanmaktadır.

Ortada bir mucize vardır, o mucizenin adı da Türk mucizesidir. Şimdi ise bütün dünya; ikinci bir Türk mucizesine şahitlik etmektedir. 100 yıllık şanlı tarihimizin ikinci perdesi açılmaktadır. Türk asrının aydınlık şafağı, sökmek üzeredir.

Sadece savunma sanayinde değil enerji alanındaki gelişmeler, milletimizle paylaşılan müjdeler de önümüzdeki asra Türk mührünü vuracağımıza olan inancımızı pekiştirmektedir. Gelin görün ki aynı zihniyet enerji ordumuzu oluşturan gemiler alındığında  “gemiler nerede” dediler.  Gemiler gelip arama tarama çalışmaları başladığında söz konusu çalışmaları “anlamsız ve sonuç alamazlar” dediler. Doğalgaz bulunduğunda “bu gazı çıkaramazlar” dediler. Doğalgaz yeryüzüne çıkarıldığında “karaya çıkarılacak boru yok ki” dediler. Bitti mi? Elbette bitmedi. Boruları görünce de “bunları döşeyemezler” söylemlerini utanmadan söylediler. En ilginci ise borular döşenip gaz karaya ulaştırıldığında ise “aslında o gaz bu gaz değil” diyecek kadar şirazeden çıktılar.

Düşünebiliyor musunuz? Onlarca yıllık hayallerden biri olan TOGG’u üretmek için adım atıldığında “beceremezsiniz” diyen, fabrika kurulmaya başladığında “bitirmezsiniz” diyen, fabrika yükselmeye başladığında “üretemezsiniz” diyen, üretim bandında ilk TOGG göründüğünde “satamazsınız” diyen, on binlerce vatandaşımızın talebi karşısında da aslında “gemilerle İzmir’e getiriliyor, Türkiye’de üretilmiyor, İtalya’da üretiliyor” gibi utanç verici yalanları servis eden bir Millet İttifakıyla karşı karşıyayız.

Kıymetli Basın Mensupları;

İzmirli hemşerilerimize FETÖ’nün kalemşorlarına,  FETÖ elebaşına övgüler düzenlere, Kemalizm’i ırkçılık olarak tanımlayanlara itibar etmeyecektir.

Seçim çalışmalarımız kapsamında, milletvekili adaylarımızla, il ve ilçe teşkilatlarımızla gerçekleştirdiğimiz saha çalışmalarında bizzat yaptığımız gözlem de İzmirli hemşerilerimizin bu hareketi aleni bir hakaret olarak gördüğünü göstermektedir. Biliyoruz ki Atatürk düşmanlarının İzmir’de bir karşılığı olmamıştır, olmayacaktır. Varsa da bir karşılığı hemşerilerimizin sandıkta atacağı tokat olacaktır. Çünkü İzmirli; işgalcinin her türlüsüne hak ettiği cevabı daima vermiştir.

Biliyoruz ki kahraman Mehmetçiği “çocuk katliamcısı” olmakla suçlayanlar Mehmetçiğin uğruna kurtuluş mücadelesi verdiği İzmirliler tarafından hak ettiği cevabı alacaktır. Hürriyete kavuşması uğruna binlerce Mehmetçiğin can verdiği İzmir, iradesine ipotek koydurmayacaktır.

İZMİRLİ SANDIĞA “TIPIŞ TIPIŞ” DEĞİL, GÜMBÜR GÜMBÜR GİDECEK; BU DAYATMALARIN HESABINI SORACAKTIR. YANLIŞ HESAP, BU KEZ BAĞDAT’TAN DEĞİL; İZMİR’DEN DÖNECEKTİR.

Allah’ın izni ve milletimizin takdiriyle; Cumhur İttifakı, seçimden zaferle çıkacaktır. Ama inanıyoruz ki seçimin esas kazanımı; Kılıçdaroğlu zihniyetinin yenilgisi olacaktır. Kandil’den ve Pennsylvania’dan gelen yalancı bahara kendini kaptıranlar; zemheride kalacaktır.

İstiklâl Harbi’nin zafer tacı, Atatürk’ün şehri, Zübeyde Hanım’ın son yuvası olan İzmir bunda kararlı, İzmirli ise buna muktedirdir. Bir tarafta Arif Nihat Asya’nın deyimiyle “Sangaryos’u Sakarya, İkonyum’u Konya yapan dil” ile konuşanlar vardır Diğer tarafta ise İzmir’in sancaktarı Kadifekale semtine, PAGOS adını layık görenler vardır.

Seçim bellidir. Seçim İzmirlilerindir.

Eminiz ki Atatürk’ün hemşerisi olan İzmirlinin tercihi; Atatürk’ün çizgisinde olacak, Gazi Paşa’mızın en değerli emanetine; Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkan ve gerçekten onu yaşatmak için çaba sarf eden Milliyetçi Hareket Partisi’ne destek olacaktır.

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ifade ettikleri gibi:  “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak, önümüzdeki Pazar gününden sonra Süper Güç Türkiye’nin şafağı sökecektir. Cumhur İttifakı Türkiye’dir. Cumhur İttifakı Türk milletinin ümit kaynağı, sevdalı yüreğidir.” Şimdi sıra aziz milletimizdedir. Şimdi mühür İzmirlinin elindedir.