İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Uğur İnan Atmaca, Cemil Tugay’ın şehir içindeki çimento fabrikalarına yönelik açıklamalarına yanıt verdi. Atmaca, Tugay’ın "Kanun onlardan yana" sözlerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Kamuoyunu manipüle etmeyin; fabrikalara 100 yıllık can suyunu bizzat siz verdiniz"  dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kent içindeki çimento fabrikalarının taşınamamasına gerekçe olarak "kanunları “göstermesine, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Uğur İnan Atmaca'dan tepki geldi. Sürecin perde arkasındaki hukuki ve teknik detayları paylaşarak Tugay’a yüklenen Atmaca, "İZBB Başkanı Cemil Tugay 24 Aralık 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, İzmir'de adeta kangren haline gelen çimento fabrikaları hakkında; "Bu fabrikaları hiçbir imar planı ve kanun ile buradan çıkartamıyorsunuz. Kanun onlardan yana. Makul olan çevreyi kirletmelerine engel olacak tesisler yapmalarını sağlayacak bir imar planı. Bu yönde irade koyduk Bu fabrikaların bu şekilde çalışmasını kabul edemeyiz" dedi. Biz hangi kanunun çimento fabrikalarından yana olduğunu Sn. Tugay'ın açıklamasını talep ediyoruz.,

Zira konu İZBB Meclisi'nden İmar Komisyonu'na havale edildiğinde hazırlanan plan notuna ret oyu verdik. İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı'nda yer alan plan notu; "Kentsel yerleşme alanlarında organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri, serbest bölgeler, sanayi tesisleri ile endüstriyel hammadde ve mamul ürünlerin açık ya da kapalı olarak depolanacağı tesisler yer alamaz. Kentsel yerleşik alanlarda var olan sanayi tesisleri, ekonomik ömrü dolduğunda sanayi alanlarına taşınacaktır" şeklindeydi. Mahkeme kararı dikkate alınarak, söz konusu alanda 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ve Plan Notu Değişikliği hazırlanmıştır. Plana konu alandaki plan kullanım kararları "2. ve 3. Derece Merkezler" olarak belirlenmiş olup, Plan Notlarının 7.4.2. 2. ve 3. Derece Merkezler maddesine: "Bu planda 2. ve 3. Derece Merkezler olarak belirlenen alanlarda yer alan mevcut sanayi tesislerinin, ekonomik ömürlerini tamamladıklarında bu planda Sanayi Alanı olarak belirlenen alanlara taşınması esastır. Bu alanlarda yer alan mevcut sanayi tesislerinde, faaliyet konusunu değiştirmemek ve üretim kapasitesini artırmamak kaydıyla, tesisin üretim süreci ve teknolojik ihtiyaçlarına yönelik olarak ve çevresel etkilerin iyileştirilmesi amacıyla mevcut tesisin yapı ruhsatına dayanak oluşturan uygulama imar planına uygun yatırımlar yapılabilir" şeklinde revize edildi.

İZBB bu konuda yaptığı açıklamada; "Gerek İzmir 4. İdare Mahkemesi gerekse İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi karar gerekçelerinde yer verilen "Kentsel yerleşme alanlarında organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri, serbest bölgeler, sanayi tesisleri ile endüstriyel hammadde ve mamul ürünlerin açık ya da kapalı olarak depolanacağı tesisler yer alamaz. Kentsel yerleşik alanlarda var olan sanayi tesisleri, ekonomik ömrü dolduğunda sanayi alanlarına taşınacaktır" hükmü dikkate alınarak, planların kademeli birlikteliği uyarınca alanın 1/25000 ölçekli plan kararı üst ölçekli planlara uyumlu hale getirilmiştir ifadelerini kullansa da, Görüldüğü üzere, plan notunda yapılan ilaveler neticesinde bu tesisin kent dışına taşınma ihtimali tamamen ortadan kaldırılmıştır. Sn. Tugay'ın kullandığı "çevreyi kirletmelerine engel olacak tesisler yapmalarını sağlayacak bir imar planı" söylemi plan notuna, "... çevresel etkilerin iyileştirilmesi amacıyla mevcut tesisin yapı ruhsatına dayanak oluşturan uygulama imar planına uygun yatırımlar yapılabilir" şeklinde aktarılmış, bu kılıfla tesisin 100 yıl daha buradaki varlığını sürdürebilmesinin önü açılmıştır. Biz bu konuda oy çokluğu yaparken, 1/100.000 ölçekli plan notunun aynen kullanılması durumunda oy birliği yapacağımızı ifade etmemize rağmen, bu talebimiz ret edildi. 13.10.2025 tarihli meclis gündemine alınan konu yeniden görüşülmek üzere İmar Komisyonuna ve ilave olarak Hukuk Komisyonu'na gönderildi.

İmar Komisyonu 2. Kez aynı şekilde oy çokluğu kararı aldı, Hukuk Komisyonu ise, firma lehine İZBB aleyhine olan 4. İdare Mahkemesinin kararının, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdare Dava Dairesi tarafından kaldırmasından bahisle; "1/25000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı ve Plan Notu Değişikliği önerisinin İzmir 4. İdare Mahkemesinin 2024/184 Esas 2025/282 Karar sayılı "iptal" kararı doğrultusunda hazırlandığı belirtilmiştir. Önergenin düzenlenmesinden sonra İzmir 4. İdare Mahkemesinin 2024/184 Esas, 2025/282 Karar sayılı Kararının İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü İdare Dava Dairesi 2025/554 Esas, 2025/1348 Karar sayılı Kararı ile kaldırılmasına karar verildiği anlaşıldığından, Önergenin İzmir Bölge İdare Mahkemesinin Kararı doğrultusunda yeniden değerlendirilmek üzere Dairesine iadesine" oybirliği ile karar vermiştir. Yani önerge hazırlandıktan sonra İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdare Dava Dairesi İZBB lehine karar vermiş olmasına rağmen, ne hikmetse ilgili dairesine dosyayı iade etmek yerine Cemil Tugay'ın iradesi doğrultusunda imar komisyonu kararı oylatılmış, Cumhur İttifakı Grubunun ret, CHP Grubu'nun kabul oylarıyla madde oy çokluğuyla kabul edilmiştir." 

"Hekim olan Sn. Tugay'ın kent yönetim anlayışının masada farklı, sahada farklı olduğunu görmek bizi oldukça şaşırttı."

Meclis Üyesi Atmaca, Tugay’ın bir hekim olarak halk sağlığını öncelemesi gerekirken, aldığı kararlarla kirlilik odağı olan tesislere nefes aldırdığını belirterek şu ifadeleri kullandı," Sn. Tugay şimdi çıkmış "Kanun onlardan yana" cümlesini kurabiliyor. Hangi kanun Sn. Tugay? Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı olan Sn. Cemil Tugay, EXPO 2027 İzmir mottosunu da "TEK SAĞLIK" olarak belirlemişti. Söz konusu tesisin uzak mesafelerdeki meskun alanlara dahi olumsuz etkileri düşünüldüğünde, hekim olan Sn. Tugay'ın kent yönetim anlayışının masada farklı, sahada farklı olduğunu görmek bizi oldukça şaşırttı. Yukarıda sıraladığımız veriler ortada dururken, Cumhur İttifakı'nın itirazlarına rağmen Sn. Tugay'ın onayıyla çevre ve insan sağlığına zarar vermesi kaçınılmaz 67 hektarlık alana yayılmış bu tesisin ömrünü uzatacak şekilde adeta "CAN SUYU" verilmiştir. Taşınma maliyetleri, sıfırdan kurulum ve kent içindeki lojistik avantajları da dikkate alındığında, firmaya yaklaşık 10 milyon dolarlık bir fayda sağlandığını da hatırlatmakta fayda var. Kamuoyunu manipüle etmeyin Sn. Tugay, kanun onlardan yana değil siz ve hukukçunuz onlardan yana!"